Köpek balığı gerçeği: 2 tehdit var! ‘Türkiye’de saldırı yaşanması tesadüf değil’

Posted by

Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – Hikâyesi okyanusta geçen sayısız filmin başrol oyuncusu şüphesiz köpek balıklarıdır. Özellikle okyanus bölgesine kıyısı olan yerlerde yaşayanların korkulu rüyası olan köpek balıklarının ise birçok türü var. Peki, köpek balıkları yalnızca okyanusta mı yaşar? Daha önce Türkiye kıyılarında yaşanan köpek balığı saldırılarını hiç duydunuz mu? Size sanılanın aksine sularımızda dolaşan sayısız köpek balığı olduğunu söylesek ne düşünürdünüz? Köpek balığı araştırmacısı ve Su Ürünleri Yüksek Mühendisi Hakan Kabasakal, köpek balıklarıyla ilgili bugüne dek bildiklerimizi yeniden sorgulatacak bilgiler paylaştı.

TÜRKİYE SULARINDA DAİMA KÖPEK BALIĞI VARDI

Türkiye’nin herhangi bir sahilinde yüzerken kimsenin aklına bir köpek balığının olma ihtimali gelmez. Fakat gerçekler ve tarih öyle demiyor. 1900’lü yılların başında Türkiye’nin çeşitli denizlerinde beyaz köpek balığı saldırıları olmuş ve saldırıya uğrayan kişiler hayatını kaybetmişti. Bu olayların ilkinin 1930’larda Marmara’daki Küçüksu Kasrı’nın önündeki denizin açıklarında meydana geldiği biliniyor. İngiliz Başkonsolosluğu’nda çalışan iki kişinin orkinos balığı avlarken köpek balığı saldırısına uğradığı ve bir daha haber alınamadığı kayıtlara geçmiş. Türkiye sularında gerçekleşen bir başka olay ise 57 yıl önce, Tuzla’da zıpkınla balık avlamak için daldığı sırada köpek balıkları tarafından saldırıya uğrayan Dr. Güngör Güven yer alıyor. Marmara’daki saldırıların ardından 1960 yılında da Antalya Konyaaltı Plajı’nda yüzen 2 askerin köpek balığı saldırısına uğrayarak hayatını kaybettiği biliniyor. Kaynaklar yaşanan bu olayları doğruluyor ve Marmara’dan Akdeniz’e Türkiye sularında yaşanan bu olaylar beraberinde birçok soru işaretini getiriyor.

Türkiye sularındaki köpek balıklarının fotoğraflara yansıması

Türkiye sularında meydana gelen köpek balığı saldırıları gündeme geldikçe sularımızdaki varlıklarını daha derinden bilmeye ihtiyaç duyuyoruz. Hakan Kabasakal şu cümlelerle açıklamasına başlıyor: “Türkiye sularında tarihte daima köpek balıkları vardı. Köpek balıklarına rastlandıysa da buna bir sebep üretmeye gerek yok. Türkiye kıyıları Akdeniz ekosisteminin bir parçasıdır ve bu ekosistem içerisinde Akdeniz genelinde 48 tane köpek balığı türü yaşar. 48 türün içerisindeki 38 tür köpek balığı bizim denizlerimizde de yaşıyor ve burada bulunmalarının sebebi bir tesadüf değil, bizim denizlerimizin onların yaşam koşullarına uyuyor olmasıdır. Denizlerimizde bazıları daha sık bazıları daha nadir bazıları daha kalıcı bulunurluk sağlıyor. Türk sularında köpek balıklarının neden olduğunu sorgulamaya gerek yok, önemli olan sağlıklı bir deniz ekosisteminin kritik bir göstergesi olan ve ancak sağlıklı denizlerde bulunan bu özel yaşamların bizim denizlerimizde olması.”

40 YIL ÖNCE BAŞLANDI, ÇALIŞMALAR ARTIYOR

Köpek balıkları Türkiye’de incelenmeye son 40 yılda başlandı. Ancak onların varlıklarına dair çalışmalar 1915’li yıllara dayanıyor. Sularımızdaki köpek balıklarının varlıklarına bir türlü inanamayışımız muhtemelen çoğunlukla onların diğer balık türlerinin içindeki araştırmalara dahil edilmesiydi. Ancak son 30 yılda Türkiye sularındaki köpek balıklarının varlıklarına dair yapılan çalışmalar hızla artıyor ve bu sayede artık 38 tür köpek balığının sularımızda yaşadığını biliyoruz.

2023 yılında Türkiye sularında, dünyanın en büyük balığı olan balina köpek balığından sonra gelen 10 metre uzunluğunda büyük camgöz (cetorhinus maximus) yakalandı.

Hakan Kabasakal, büyük beyaz köpek balığı, sapan, camgöz, mavi ve daha fazla köpek balığı türlerine yapılacak yeni araştırmalar sonucunda başka türlerin de eklenebileceğini ya da azalabileceğini söyledi.

Hakan Kabasakal, sularımızda yaşandığını söylenen köpek balığı saldırılarını doğrularken, kayıtlara geçen ilk köpek balığı saldırısının 1948’de Adana’da meydana geldiğini ekledi. Bunun yanı sıra 1967’deki Güngör Güven olayına da değinen Kabasakal, “İstanbul Boğazı’nda birçok kez orkinos avcılarının sandallarına büyük beyaz köpek balığı saldırısı olmuş. Oltaya orkinos atladığı zaman köpek balığı da bu orkinosa saldırmak için hücum ediyor ve balıkçılar orkinosu çekmek isterken köpek balığıyla karşılaşıyor. Buna benzer olaylar olmuş. Büyük beyaz köpek balığının amacı, orkinosu avlamak aslında” ifadelerine yer verdi.

‘KASITLI OLARAK SALDIRMIYORLAR’

Köpek balıklarının insanla temasının artığını söyleyen Kabasakal, bu durumun sebebi olarak balık avlamak için hazırlanmış kafesleri gösterdi. Son yıllarda balık kafeslerinin artması sonucu bu kafeslerdeki ölen balıkların ya da yem balıklarının aşırı kokuşmasından dolayı bu bölgelerde sıklıkla köpek balığı görüldüğünü ekledi. Kafeslerin bakımı sırasında dalgıçlar çalışırken köpek balıklarıyla istenmeyen karşılaşmalar olabileceğinin ancak bunların kesinlikle köpek balığının kasıtlı saldırısı olmadığının da altını çizdi.

Türkiye sularındaki varlığı tartışılan büyük beyaz köpek balıklarıyla ilgili ise Hakan Kabasakal şu açıklamayı yaptı: “Türkiye sularında büyük beyaz köpek balığı görülür çünkü büyük beyaz köpek balığı Akdeniz’in yerleşik ve yerli balığıdır. Bizim sularımızdaki varlığından 1881 yılında gazetelere de yansıyan Sarayburnu’nda kıyıya vurmasıyla haberdar olduk. Sularımızda bugüne kadar 77 tane büyük beyaz köpek balığı kayıtlara geçmiş durumda. Bu tür yabancısı olduğumuz bir tür değil. Biz bugüne kadar sularımızdaki bu türün varlığını inkar ettik çünkü kıyılarımızı özellikle turistler için emniyetli hale getirmeliydik. Ancak büyük beyaz köpek balıkları engel tanımayan hayvanlardır ve bu sularda bulunmalarının sebebi bizim sularımızın onların yaşamlarına uygun olmasıdır.”

Kabasakal’a son olarak değişen iklim koşullarının Türkiye sularında daha ciddi bir köpek balığı tehlikesi yaratıp yaratmayacağını da sorduk.

‘KÖPEK BALIKLARINI TEHDİT EDEN 2 ŞEY VAR’

Kabasakal, “Dünyamız ısınıyor, haliyle okyanusların yıllık sıcaklık ortalamaları da her yıl artıyor. Bu artışlarla birlikte artık biz de Akdeniz’in tropikalleşmesinden bahsediyoruz. Küresel ısınmaya ek olarak Süveyş Kanalı açıldıktan sonra Hint-Pasifik sularında yaşayan canlıların Akdeniz’e sirayet etmesiyle meydana gelen bir durum da var. İklim değişimi köpek balığı türlerini de tehdit ediyor” dedi. “İklim değişikliğinin köpek balıklarını ne derece etkileyeceğini söylemek zor” diyerek günümüzde köpek balıklarını tehdit eden 2 tehlikenin varlığına işaret eden Kabasakal, birinci tehlikenin ‘oksijensizleşme’ yani deniz sularında çözünmüş oksijenin azalması olduğunun altını çizdi. Oksijensizleşmenin dünya genelinde ciddi bir tehlike haline gelmeye başladığını ileten Kabasakal, özellikle Marmara’nın derin sularındaki bu oksijensizleşmeden dolayı köpek balıklarının, kıta sahanlığı sularına sıkışmaya başladıklarını görüldüğünün bilgisini verdi. Diğer bir tehlike ise, yüzey sularındaki sıcaklıkların artışıyla derindeki serin sularda yaşamaya alışık olan köpek balıklarının yüzeydeki sıcak sulara girmeleri sonucunda yaşam alanı tuzağına sıkışması.

“Bu durumun köpek balıkları açısından en önemli riski ise balıkçılara hedef dışı av olma risklerini artırıyor olması” diyen köpek balığı araştırmacısı Hakan Kabasakaş, “Sığ bölgeler, denizlerimizde kıta sahanlığı bölgesi balıkçılığın ağırlıklı olarak yapıldığı bölge. Kıyı suları daha fazla avlandığımız bölgeler olduğu için bu bölgelerde kimse köpek balıklarının sayısının artmasını istemez. Çünkü balıkçı ve balık arasındaki rekabeti de artırabilir” diye de ekledi.

Son olarak Edremit Körfezi’nin büyük beyaz köpek balığının Akdeniz’deki en önemli üreme alanlarından olduğuna değinen Kabasakal, “Körfez’de 11 tane yeni doğan yavruyu örnekledik ve bu yavruların en büyük özelliği karınlarındaki göbek bağının kopmasına bağlı olarak meydana gelen doğum yaralarıydı” diyerek sözlerini şöyle noktaladı:

“Akdeniz’deki büyük beyaz köpek balığının üreyebildiği alanlardan bir tanesinin bizde olmasını tehlike saymamalıyız. Nesli tükenme riskiyle karşı karşıya ve ergin birey sayısı 250’den az olan köpek balığı türünü yok etme çabasına girmek, insan tarafından doğaya karşı yapılmış çok büyük bir saldırı olacaktır.”

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir